Tony Scott; bu alemde bir yalnız yıldız artık...

Bir kaç gün önce Tony Scott'ın intihar haberiyle hepimiz şok olduk. İntiharın ardından çıkan haberlerse intiharın kendisinden de ilginçti. Bu haberlere göre Scott ameliyatı mümkün olmayan bir beyin kanserine yakalanmış ve bu yüzden intihar etmişti. Konuyla ilgili yapılan son açıklama ise Los Angeles Adli Tıp biriminden geldi. Açıklamaya göre, bu alanda yapılacak araştırmaların birkaç hafta süreceği, bu yüzden kesin sonuca ulaşmanın doğru olmadığı yönünde. Bu kadar başarılı ve bir o kadar da işinin ehli bir yönetmenin intiharına neyin sebep olduğunu ise zaman gösterecek.

Film Müzikleri Dosyası 2 - Özel

Öncelikle Film Müzikleri Dosyası'nı okumadıysanız sizleri şuraya alalım. Daha önceki dosya, en uzun yazı denemem (yüksek lisans tezimi saymıyorum) olduğundan biraz aceleye gelmiş olacak ki sevdiğim bir kaç parçayı unuttuğumu farkettim. O yüzden, Bu yazıyı hazırlarken bir hafta düşündüm. Hatta yemedim, içmedim, çocukluğuma kadar inip (tok karna inemiyorum), hatta1940-2012 arası bütün filmleri üstün körü taradım ve aklımda kalan şarkıları derlemeye çalıştım. Londra 2012 olimpiyat oyunlarının müzikal tadında kapandığı şu günlerde, ikinci Film Müzikleri Dosyasını açıyorum efendim. Maksat okuyucunun canı sıkılmasın.

The Avengers 2 vizyon tarihi açıklandı

Walt Disney salı günü yaptığı açıklamada,  The Avengers devam filminin vizyon tarihini açıkladı.

Universal'dan Kristen Stewart konusunda açıklama

Daha önceki haberimizde Kristen Stewart'ın, Snow White and the Huntsman adlı filmin davamında olmayabileceğini belirtmiştik. Filmin yapım şirketi Universal bu konuda açıklama yaparak, The Hollywood Reporter'ın haberini yalanladı ve Stewart'la çalışmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Bakalım İlerleyen günler iki cephe açısından neler gösterecek.

Snow White devam filminde Kristen Stewart olmayabilir

Kristen Stewart - Snow White

Rupert Sanders yönetmenliğinde bir kaç ay önce vizyona giren Pamuk prenses uyarlaması Snow White and the Huntsman iyi bir gişe başarısı yakalamıştı. Başarının ardından filmin devamının geleceği yapımcılar tarafından açıklanmıştı.  The Hollywood Reporter adlı sitenin son haberine göre ise, serinin devamında filmin başrol oyuncusu Kristen Stewart yer almayabilir.

Safar e Ghandehar - İnceleme

Afganistan-taliban rejiminin özellikle kadınlar üzerindeki etkisini gözler önüne seren, gerçek bir olaydan esinlenilmiş, İran-Fransa ortaklığında çekilen 2001 yılı yapımı İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf filmi.

Filmdeki çoğu kişi kendisini oynamıştır. Nafas adlı karakteri oynayan Nalofer Pazira’nın bizzat yaşadığı olaylardan yola çıkılarak yarı kurgu-yarı gerçek bir film çıkmış ortaya.

Film, Kanada’daki Nafas’ın, kızkardeşinden intihar edeceğine dair bir mektup almasıyla birlikte kızkardeşini oradan kurtarmak için Kandahar’a doğru yola çıkmasını ve bu süreç içinde yaşadıklarını konu alıyor. Bu yolculukta sürekli gizlenmek için kendisine yardım edecek insanlar arayışına giren Nafas, kimi zaman bir çocuğun kimi zaman bir ailenin yol göstericiliğine sığınmak zorunda kalıyor. 

A Nightmare on Elm Street - Seri Film İncelemesi

A Nightmare on Elm Street (1984)

Wes Craven tarafından 1984 yılında yaratılan ve daha sonra yedi filmlik kült bir seri haline gelecek olan korku filmi. Kiminin çocukluk, kiminin gençlik zamanlarının en ürkütücü seyri olan bu film; en bilinen, en korkulan karakterlerden biri olan Freddy Krueger’la tanıştırmıştır bizi. Evet, bir kuşak onunla soktu başını yastığın altına! 

Sis ve Gece - İnceleme

Ahmet Ümit'in çok satan romanından uyarlanan 2007 yılı yapımı Turgut Yasalar filmi. Kitabın son sayfasını bitirip hemen ardından izlemiştim bu filmi; son sayfa kapanır kapanmaz hiç vakit kaybetmeden. Sanırım en iyisi de bu oldu. 

Uğur Polat ve Selma Ergeç'in başrollerde olduğu filmde; Mehmet Güleryüz, Sinan Albayrak, Yetkin Dikinciler, Devrim Nas, Oktay Kaynarca, Tardu Flordun ve Ayten Uncuoğlu da bulunuyor. Ayrıca İlyas Salman'ı da atlamak istemem çünkü filmdeki birkaç dakikalık varoluşu bile ayrı bir tat katmış. Hem zaten Ankara Uluslararası Film Festivali'nde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü de boşuna almadığını görmek çok kolay.

Attenberg - İnceleme

2010 yılında seyirciye sunulan Yunan yapımı film, bir hastalık nedeniyle ölecek olan babasının durumuyla beraber, yaşadığı şehrin sıkıcılığını iliklerine kadar hisseden asosyal bir kızın bu faktörlerle ilişkilenen hayatını konu alıyor.  Ayrıca mahrem görünen şeyleri insanın gözüne sokmayıp buna rağmen o mahremi dibine kadar hissettiriyor. Özellikle baba-kız ilişkisi adına söyleyebilirim bunları. 23 yaşında, ergenlik çağındaki bir kızın kendisini keşfetme ve sorgulama durumları da bir yana, cinsellikle ilgili o seri düşünceleri ilginç sahnelerle pekiştirilmiş. Tabi bu sahnelerin içinde ise Kynodontas adlı filmin yönetmen ve senaristi Giorgos Lanthimos’u görüyoruz. Filmin yönetmeni ve senaristine baktığımızda ise yine Kynodontas adlı filmden bir isim var: Athina Rachel Tsangari.

Film Müzikleri Dosyası 1 - Özel

Müzik ve sinema birbirini tamamlayan unsurlardır. Herkes mutlaka filmlerle özdeşleşen, hatta filmlerin önüne geçen onlarca şarkı sayabilir. Bense tamamen kişisel beğenilerime dayanarak, sevip en ön sırada tuttuğum, aynı zamanda şu ana kadar izlediğim filmler içinde bu filmlere en çok yakışan şarkıları bir liste halinde paylaşmak istedim.

Gaau Ji - İnceleme

Türkçe Mantı, ingilizce Dumplings adıyla yayınlanan, 2004 yılı yapımı, Hong Kong'ta geçen, senaryosu Pik Wah Li’ye ait, Fruit Chan yönetmenliğindeki bir drama.

Oyuncular arasında bana tanıdık gelen tek yüz Bai Ling oldu. Onun dışında diğer başrollerde ise Tony Leung Ka Fai ve Miriam Yeung Chin Wah bulunuyor.

Filmi izledikten sonra vahşet mi dersiniz, gerilim mi dersiniz, drama mı dersiniz bilmiyorum ama bence film bu kelimelerin hepsinin bir karşılığını içerse de filmin drama kalıbına daha çok uyduğunu düşünüyorum. Aldatılan bir kadının kocasına güzel görünmek için neler yapabileceğini, hatta ve hatta daha birçok kadının güzellik uğruna neler yapabileceğini demeliyim aslında, ne kadar uç noktalara erişebileceğini gösteren bir film olmuş. İstekler ve zaaflar üzerine yapılan vahşet ise mantıda gizli; küçük bir evde yapılan o mantılarda ve o mantılar için çok şey feda etmeye hazır haldeki o insanlarda. 

İzleyenlerde birkaç ay boyunca mantıya karşı bir soğukluk oluşturabilir, kendimden biliyorum.

Precious - İnceleme

2009 yılı yapımı Lee Daniels tarafından yönetilip, Push adlı romandan uyarlanan film 1987 yılında New York- Harlem'de geçen, annesi tarafından kıskançlık ve kişisel suçlamalarla beraber ezilen ve özellikle de babası tarafından her fırsatta cinsel istimara uğrayan ergenlik çağındaki Precious’ın ökyüsüdür. Hem siyahi hem şişman hem de fakir oluşuyla hayata ‘’en azından’’ 3-0 yenik başlamış olan Precious, toplum denen olgunun insanları sınıflandırma ve egoist mantığının apaçık uygulanabileceği en uygun örneklerinden biridir. Bu baskıyı, ötekileştirmeyi, reddedilmeyi de maalesef bu karakterin üzerinde işte bu yüzden çok net okuyabiliyoruz. Bu filmi özel kılan ise bu türdeki bir konuyu işlemesi değil, bu türdeki bir konuyu işleyiş ve sunuş tarzıdır. Sonuçta herhangi bir konuyla ilgili onlarca film görebiliyoruz.

Lord of the Flies - İnceleme

1963 yapımı Lord of the Flies

Aslı Nobel ödüllü İngiliz yazar William Golding tarafından yazılan bir roman olan Lord of The Flies ilk olarak Peter Brook yönetmenliğinde 1963 yılında beyazperdeye aktarılmıştır. Daha sonra Harry Hook tarafından yönetilen 1990 yılı yapımı ilk yeniden çevrimi sinemaseverlere sunulmuştur. Burada bahsedeceğim tamamen özellikle kitap ve 1963 yılı yapımı ilk filme ithafen olacaktır. 1990 yılı yapımı, doğal olarak ilk film gibi olmamış. Hem zaten izleyici önce ilk yapımları izledikten sonra diğer yeniden çevrimleri sırasıyla izlemeli diye düşünüyorum. Filmi anlamak ve kıyaslayabilmek için daha sağlıklı bir durum olur.

Filmin başrol oyuncuları arasında James Aubrey (Ralph), Tom Chapin (Jack), Hugh Edwards (Domuzcuk), Roger Elwin (Roger) ve Tom Gaman (Simon) bulunuyor. Ayrıca film, neredeyse bütün oyuncuların ilk filmi olma özelliğini taşıyor.

Gemileri adaya çarpıp, bu adada mahsur kalan çocuklar, burada kaldıkları süre içerisinde birtakım psikolojik süreçlerden geçerler. Güçsüz ve karar verme yetisine sahip olamayıp bir başkasının buyruğu altına girme ihtiyacı duyanlar vardır. Lider burada ortaya çıkar. Seçilir ve emri altına girilir. Sorgu ve sual olmadan yapılır liderin söyledikleri. Peki ya aynı ortamda lider özellikli iki kişi varsa ne olur? Ralph ve Jack adlı karakterler işte burada ayrılır.

Zaytung'dan sinema dergisi :)

Kendi tabirleriyle dürüst, tarafsız, ahlaksız haber portalı Zaytung, uzun süredir farklı iş kollarıyla alay ettiği dergi kapakları serisine sinemayı da ekledi. Özellikle, benim de kitaplığımda tuğla gibi yer kaplayan, Zeki Demirkubuz dvd setiyle ilgili başlığa çok güldüm. Farklı konulardaki diğer kapakları da takip etmenizi öneririm.

Killer Klowns From Outer Space - İnceleme

   1988 yılı yapımı, Stephen Chiodo-Charles Chiodo-Edward Chiodo  kardeşlerin senaryosunu yazdığı, yönetmen koltuğuna ise Stephen Chiodo'nun oturduğu; oyuncuları arasında Grant Cramer, Suzanne Snyder ve John Allen Nelson'ı da görebileceğiniz korku/komedi filmi. Palyaçoların korku unsuru olarak kullanıldığı bir film. Bu bilgiden sonra akla ilk olarak Stephen King'in 1990 yılı yapımı It adlı filminin gelecek olması çok doğal bir şey, söz konusu olan palyaço ve korku olunca. Fakat tabi ki bu ikisi asla bir tutulamaz. Zaten bir tutulabilecek olsaydı, şu anda herkes bunu okurken It adlı film neydi diye soracak ve Killer Klowns From Outer Space adlı filmi zaten bildikleri için içeriğini merak etmeyeceklerdi. 

Robert Zemeckis Flight ile uçarak dönüyor

Back to the future serisi, Contact, Forrest Gump, Death Becomes Her, Cast Away filmlerinin usta yönetmeni Robert Zemeckis, uzun bir aradan sonra animasyonlara veda edip, Flight adlı yapımla dönüyor.

The Company of Wolves - İnceleme

Breakfast on Pluto,  Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles adlı filmlerin de yönetmeni olan Neil Jordan’dan 1984 yılı yapımı mükemmel bir Kırmızı Başlıklı Kız güzellemesi.  Senaryosundan, çekimlere ve hatta özellikle dekoruna kadar mükemmel bir filmdir. Önceden izlemediğim için üzülüp de bir yandan yeni keşfettiğim ve ilk kez izlediğim için ayrı bir haz duyduğum yapımlardan biri oldu bu da. Hani vardır ya öyle filmler, işte bu da onlardan biri.

Asiye Nasıl Kurtulur - İnceleme

Aslı 1969 yılında Vasıf Öngören tarafından yazılmış bir tiyatro oyunu olup; 1986’da Barış Pirhasan, Atıf Yılmaz ve Nuran Oktar tarafından senaryolaştırılıp yine Atıf Yılmaz yönetmenliğinde sinemaya kazandırılan Asiye Nasıl Kurtulur adlı film size sadece bir sinema tadı değil aynı zamanda tiyatro tadı da veriyor ve film boyunca kendinizi farklı binbir düşüncenin içinde bulabiliyorsunuz. Soru içinde soru, cevap içinde cevap barındıran; sadece bununla bırakmayıp kendinize verebileceğiniz ya da verdiğiniz cevapları bir sahne sonra bile tamamen değiştirebilen bir yapıda. Boş olmaktan çok yüz dakikalık bir yapımı daha başka nasıl düzgün ve yerinde bir halde doldurabiliriz denmiş gibi sanki.

Filmde Asiye’yi canlandıran Müjde Ar başta olmak üzere Hümeyra, Ali Poyrazoğlu, Füsun Demirel, Yaman Okay, Nuran Oktar, Güler Ökten, Fatoş Sezer, Dursun Ali Sarıoğlu, Yasemin Alkaya ve Tuncay Akça gibi günümüzde hala birçok seyirci tarafından ismen değil de simaen bile olsa tanınan birçok oyuncu yer almıştır. Ayrıca ‘'Asiye Nasıl Kurtulur’' oyuncuları arasındaki Yasemin Alkaya’nın repliği olmamakla beraber, ilk filmi olma özelliğini taşıyor.

Joss Whedon The Avengers 2 için imzayı attı

Captain Whedon?

Joss Whedon hayranlarına iyi haber. Buffy the Vampire Slayer, Angel, Firefly gibi kült dizilerin yaratıcısı, neredeyse 1,5 milyar dolar hasılat elde eden The Avengers filminin senarist-yönetmeni Joss Whedon, serinin ikinci filmi için de imzayı attı.

Warner Bros'tan sürpriz The Great Gatsby kararı

Warner Bros, başrollerinde Leonardo Dicaprio, Carey Mulligan, Tobey Maguire ve Joel Edgerton'ın yer aldığı The Great Gatsby filminin gösterim tarihini 2013 yazına erteledi.

Anne Hathaway oscara mı koşuyor?

Kemalettin Tuğcu değil babalar gibi Victor Hugo

Bu yıl The Dark Knight Rises ile adından söz ettiren Anne Hathaway, les Miserables'daki Fantine rolüyle de çok konuşulacağa benziyor. Bilindiği gibi Victor Hugo'nun ölümsüz romanı Sefiller (les Miserables), oscar ödüllü yönetmen Tom Hooper yönetmenliğinde yeniden çevrilmekte. Bu yeniden çevrimin, Bille August'un 1998 yılında çektiği önceki Sefiller filminden farkı ise, eserin müzikal olarak sahnelenen tiyatro oyunundan beyaz perdeye uyarlanması. Haliyle, oyunculuğunun yanında sesi de filmi kotaracak kalitede olan Hathaway film için biçilmiş kaftan haline geliyor.

Hoş gelir miyiz acaba?

Sayfamız yapım aşamasındadır. En kısa zamanda en yeni sinema haberleri, film eleştirileri ve sinemaya dair her türlü paylaşımla aranızda olacağız. Bekleyin bizi, bekleyen derviş olayı da yalan..