2010 yılında seyirciye sunulan Yunan yapımı film,
bir hastalık nedeniyle ölecek olan babasının durumuyla beraber, yaşadığı şehrin
sıkıcılığını iliklerine kadar hisseden asosyal bir kızın bu faktörlerle ilişkilenen
hayatını konu alıyor. Ayrıca mahrem
görünen şeyleri insanın gözüne sokmayıp buna rağmen o mahremi dibine
kadar hissettiriyor. Özellikle baba-kız ilişkisi adına söyleyebilirim bunları.
23 yaşında, ergenlik çağındaki bir kızın kendisini keşfetme ve sorgulama durumları
da bir yana, cinsellikle ilgili o seri düşünceleri ilginç sahnelerle
pekiştirilmiş. Tabi bu sahnelerin içinde ise Kynodontas adlı filmin
yönetmen ve senaristi Giorgos Lanthimos’u görüyoruz. Filmin yönetmeni ve
senaristine baktığımızda ise yine Kynodontas adlı filmden bir isim var: Athina Rachel Tsangari.
Cinsellik de, ölüm de az önce bahsettiğim o mahrem görünen şeylerde olduğu
gibi, insanın gözüne sokulmadığı gibi bir şekilde insana bu hissi sonuna kadar
yansıtmayı başarmış. Belki kısa ve net ama oldukça belirgin bir sonuç elde
etmiş. Babayla kızı ele alındığında, filmi izlerken ikisi arasındaki ilişki,
seyircide aralarında cinsel bir durum olabileceği hakkında seri ve kısa
düşünceler yaratabilir. Bu noktada ise kızın yakın arkadaşı olan kişi devreye
giriyor. Ayrıca insan davranışları hayvanlarla karşılaştırılıyor sanki. En
azından özellikle babayla kızın maymun taklidi yaptığı sahneleri başka herhangi
bir yere bağlayamadım.
Bir ayrıntı: Filmin başrol oyuncularından Ariane Labet ve Evangelia Randou adlı oyuncuların filmografisinde ise sadece iki film bulunuyor.
Evangelia Randou ve Ariane Labet |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder